1xbet betist supertotobet

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ÖGESEN’den atama ve statü talebi

Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak, ''İnsanlar doktoralarını uzatmak zorunda kalıp, kadro problemleri ile uğraşırken tezlerine bile konsantre olamıyorlar’’ dedi.

ÖGESEN’den atama ve statü talebi

Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak, ''İnsanlar doktoralarını uzatmak zorunda kalıp, kadro problemleri ile uğraşırken tezlerine bile konsantre olamıyorlar’’ dedi.

 

Dr. Özkoçak, “ÖGESEN’nin Havuz Sistemi Önerisi ve Detayları”, 2’nci 100 günlük eylem planında yer alan ve Mart’ta gündeme gelecek olan akademik istihdam konusunda yazılı bir açıklama yaptı.

 

Doktorasını bitiren herkese öğretim üyesi statüsü ve atanma hakkı talep eden Dr. Vahdet Özkoçak, sözlerine şöyle devam etti:

 

“İnsanlar doktoralarını uzatmak zorunda kalmakta kadro problemleri ile uğraşırken tezlerine bile konsantre olamamaktadır. Dolayısı ile burada 50/d statüsünde atansa bile doktorasını bitiren araştırma görevlisine ülkemiz şartları düşünüldüğünde en az 2 yıl daha kurumunda süre verilmeli ve maaş alırken kadro araması sağlanmalıdır.”

 

Bunun basit bir kanun değişikliği ile kolayca sağlanabileceğini vurgulayan ÖGESEN Genel Başkanı, “Bu durum yalnızca 50/d kapsamında atanmış araştırma görevlileri için uygulanmalı, başka hak kayıplarına sebep olunmamalıdır. Ancak kurulacak havuz sisteminde kadrosu ne olursa olsun doktorasını bitirmiş ve isteyen herkese tercih hakkı verilmelidir” dedi.

 

Dr. Vahdet Özkoçak, ÖGESEN olarak taleplerini şu şekilde sıraladı:

 

-Doktorasını bitiren 50/d kapsamında atanmış araştırma görevlilerine en az 2 yıl daha çalıştıkları aynı kurumda görev yapmaya devam etme hakkı verilmelidir.

 

-Bu süreçte kurulacak bir sistem ile (havuz) ihtiyacı olan üniversitelere alan bazlı olarak, ÖYP’de olduğu gibi puana dayanan şekilde, isteyen doktorasını bitirmiş herkesin tercih yaparak öğretim üyesi statüsünde atanma hakkı verilmelidir.

 

-Havuzda tercih yapmak istemeyen veya tercihleri sonunda atanamayan 50/d araştırma görevlileri eskiden olduğu gibi doktoralarını bitirdikten sonraki bu en az 2 yıllık süreçte kadro arayabileceklerdir. Bu durum işsiz kalma korkusuyla geçen bir doktora sürecini engelleyecek, verimliliği arttıracak, sistemi sorun değil çözüm üzerine kuracaktır. 

 

-Ancak bu sistem hak kayıplarını engellemek için yalnızca en başından 50/d olarak atanmış kişiler için uygulanmalı, mevcut 33/a kapsamında atanmış araştırma görevlilerinin veya diğer daimi statülü kadroların haklarını almaya çalışmak gibi bir durum için uygulanmamalı ve 2018 öncesi 50/d maddesi uyarınca atananlara da 33/a kadrosuna geçiş yapma hakkı iade edilmelidir. 

 

-Bu sistem kesinlikle ÖYP kapsamında 33/a kapsamında atanmış ve kadroları 50/d’ye geçirilen araştırma görevlileri için alternatif olarak düşünülmemeli ve kazanılmış hak gibi evrensel kurallar göz önünde bulundurularak kadroları koşulsuz şartsız iade edilmelidir. Sendikamızın bu sistem dışında kesinlikle bir talebi bulunmamaktadır.

 

-Önceden belirlenmiş atama kriterleri ile adayların rahatlıkla güvenip başvuru yapabileceği bir sistemin Türk akademisinde tahsis edilmesi önemli bir gerekliliktir. Havuz sisteminde “Kişiye Özel İlan” olmaması esas alınmalıdır. Kamu kurumlarında çalışan diğer personel (asker, polis v.b.) nasıl yükseldiğinde kendisine ayrıca bir kadro tahsisine ve ilanına gerek duyulmuyorsa akademik personel için de ayı sistem uygulanmalıdır. 

 

-Akademik personel için yükselmede tekrar kadro ve ilana çıkılması akademinin işleyişini bilmeyen kamuoyu tarafından yanlış anlaşılmakta ve torpil, liyakatsizlik olarak değerlendirilmektedir. Zaten akademik personel olarak çalışan bir öğretim elemanının yükselip yeni kadroya geçmesi için yapılan bu prosedür işlemin bu şekilde değerlendirilmesi tüm akademik camia açısından haksızlıktır.

 

Tarih: 06-02-2020

genç akademisyen / 07-02-2020 09:59:00

sayın hocam doçentlik sözlü sınavı için bir görüşmeniz ya da çözüm öneriniz oldu mu?

FACEBOOK YORUM
Yorum